gibi (dizi)

t: feyyaz yiğit ve kıvanç kılıç'ın oynadığı 12 bölüm olarak planlanan komedi dizisi. arkadaşlar biliyorum siz çok marjinalsiniz ve 1 lira bile olsa exxene para vermezsiniz ama olur da eğer bu platforma üye olacaksanız mutlaka bu diziyi seyredin. Absürt komedi seviyorum, feyyaz yiğit seviyorum. siz de seviyorsanız mutlaka seyredin. --- spoiler --- ya erdem atletik diye ben neden köfteci açmak zorundayım ya? bu nasıl bir mecburiyet kardeşim ya? erdem atletikse atletik ya. ben niye bu yüzden kokoreççi açıyorum ikkan? --- spoiler ---

"Abi adam sportif diye biz niye köfteci açıyoruz ya" "Napacan düdük mü çalacan darth vader'a" Repliklerine çok gülmüştüm. Koca dizide sadece bu iki repliğe mi güldüm? Tabi ki hayır ama aklımda bunlar kalmış. Genel olarak eğlenceli bi dizi zaten. Neden bilmiyorum Feyyaz bana aşırı komik geliyo. A dese gerizekalı gibi gülesim geliyo. Yazıklar olsun bana. Neyse ben eğlenmeme bakarım. Hayırlı forumlar.

hayvan gibi komik dizi. beğenmeyen gidip recep ivedik izleyebilir.

Uykulu bir hâlde arka arkaya bölümlerini izlerken 5.bölümün başındaki konuşma böyle nasıl diyeyim ufkumu açtı benim. Feyyaz Yiğit sen bir harikasın dostum bunu demeden geçmek istemiyorum :) --- spoiler --- " -Ne oldu, ne düşünüyorsun? +Bir şey düşünmüyorum. -Nasıl lan bir şey düşünmüyorum? Oğlum illa ki bir şey düşünüyorsundur yani. Ne düşünüyorsun şu anda? Bi canın sıkkın gibi. +Ya İlkkan birisine ne düşünüyorsun diye sormak çok saçma ya! Ayrıca nezaketsiz de bir şey abi. Kusura bakma ama bence öyle yani. -Allah allah niye abi? +Abi birincisi bu çok kişisel bir şey, ikincisi bunu anlatması çok zor, üçüncüsü hiçbir zaman insanın kafasında böyle yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce olmuyor. Yani sen şimdi sorup da bok edene kadar benim aklımın bir köşesinde ain't no sunshine when she's gone şarkısı çalıyordu. Birazcık bu akşam ne yiyeceğiz acaba? Sandviç mi yiyeceğiz, makarna mı yapsak, sulu yemek yemiyoruz yememiz lazım düşünceleri birlikte. Onun haricinde benim eski ev sahibimi biliyorsun, o ev sahibiyle kafamda hayali bir tartışma yaşıyordum yani hatta kazanmak da üzereydim o tartışmayı. O yüzden hani ne düşünüyorsun diye sorduğun zaman bu çok saçma oluyor ve içinden çıkılamaz bir hâl alıyor. Bildiğin vakit kaybı oluyor ne düşünüyorsunun şeyi. Bilmiyorum ki ne düşünüyorum. Ne düşünüyorsun diye düşünüyorum, ne düşündüğümü düşünüyor oluyorum o sırada. İşin içinden çıkamıyoruz sonra." --- spoiler ---

Bugün keşfettiğim aşşşşııırııı saçma ama bir o kadar izlenilesi exxen dizisi. Hasret kalmışız böyle saçma sapan goygoycu yapımlara :)

Çok saçma diye yorum yapanı duydum. Ulan zaten absürt komedi dizisi. Feyyaz Yiğit adamsın

bizler sorunlarımızdan kahvaltı yaparak kaçan insanlar da değiliz.

Bana oldukça Seinfeld tadı veren Türk dizisi. İzleyenler bilir ki Seinfeld hiçbir şey hakkında yapılan bir dizidir. Dizideki bölümlerde ölüm gibi büyük olaylar olduğu halde o bölümdeki asıl nokta o büyük olay değildir. O olay etrafındaki küçük muhabbetlerle bölüm ilerler. 10 dakika boyunca superman ile ilgili tartışabilirler mesela ya da Kramer bir anda eve dalıp taze sebzelerle ilgili nutuk atabilir. 20 dakika boyunca yemek kuyruğundaki konuşmalarla bölüm bitebilir. Seinfeld bu nedenle sitcom komedileri konusunda bir devrimdir ve kendisinden sonraki hemen her büyük sitcom komedi dizilerini etkilemiştir. Gibi dizisi de böyle. Büyük bir olay olabilir o bölümde -mesela arkadaşınızın babaannesinin yenmesi gibi- ama bölüm onun üzerinde dönmek yerine küçük muhabbetler üzerinden, yersiz şakalar üzerinden döner. Bir anda başrol kendisini çok garip durumlarda bulabilir ama bu durum izleyicinin başına durduk yere gelebilecek potansiyelde durumlardır. Ki bu yüzden çok komik zaten. Duvarınızı beyaza boyatmak istiyorsunuz ama olay nerelere geliyor. Yani beklenen diyaloglar yerine karakterlerin küçük şeylere takılması benim için çok komik olay. Tam aktaramamış olabilirim ama Gibi, Türk dizi dünyasının Seinfeld'idir.

Aşırı komik bir dizi. Absürt sevenler kaçırmasın. 2.sezonunun da çekimleri başladı Ocak'ta gelecek diyorlar.

2.sezonu 2 hafta sonra geliyormuş. güzel şeyler de olmuyor değil.

“kardeşim, ben senin yılgın bir hoşgörüyle beni benimsemene mi kaldım?”

2 ayrı fragman geldi. izledikçe kendi kendime "aradığım mizah tam olarak buymuş" diyorum.

2.sezonu bugün geldi. 4 kere izledim ilk bölümü. innnnanılmaz cümleler var. gerçekten 2021'de aradığım şey buymuş. teşekkürler feyyaz yiğit.

birinci sezon birinci bölüme de çok gülmüştüm ama ikinci sezon birinci bölüme o kadar çok güldüm ki, bir ara gülmekten öleceğim sandım. feyyaz yiğit'in o kendine has ciddiyeti, ilkkan'ın her şeye açıklama yapmaya çalışması, ersoy'un halter ego esprisinin sonradan piyasa yapması falan derken ne güldüm be! vücut geliştirme ve mahalle baskısı gibi iki olguyu tek bir potada eritmek için çok değişik kafa yaşamak lazım. şöyle kaliteli bir içerik keşke exxen'de değil de başka yerde olsaydı. şimdilik bir arkadaşımın kız arkadaşı üye, onun şifresiyle izliyorum, hem bu diziyi hem de konuşanlar'ın yeni bölümlerini. ileri vadede acun ılıcalı'ya üye olursam sırf bu iki yapım yüzünden olurum. şimdilik, olmamak için direniyorum. yalnız, ilkkan rolündeki kıvanç kılınç ve ersoy rolündeki ahmet kürşat öcalan da efsane oynamış. *** ekleme; ikinci sezon ikinci bölüm de şaheserdi! (bkz: kuki)

İlkkan sadece 10 liramın olması 0 liramın olmasından daha çok canımı yakıyor

--- spoiler --- ilkkan: abi adamın nabzı 139 yılmaz: 139 muymuş o adamın nabzı! kesin seks yapıyordur bu pezevenk ersoy: abi ama bilmiyoruz ki ya yılmaz: seks nabzı bu --- spoiler --- Muazzam dizi ya ahahaha .d

ilk sezon 5. bölümü komple taşağına yapılmadıysa şayet güzel bir eleştiri var. --- spoiler --- tasavvuf, spiritüalizm ayağına türlü yarak kürek ve bir o kadar da anlamsız öğretiler üzerine kurulmuş tarikatların liderlerinin "sizin aklınız almaz, kafanız basmaz, öğretilerimizin dışına çıkmayın" deyu telkinlerle insanları kendi çıkarları adına sömürdüğünü anlatan güzel bir bölüm. nefsi terbiye için deyip müritlerini bağında bahçesinde çalıştıran menzilci ibneler güzel bir örnektir bu bağlamda. --- spoiler ---

İlk bölümünü bulup izleyebildim, öbür bölümlerini izlemedim (vücutçu ile atın bulunuşunu çok övüyorlar). Absürt komediyi ve Feyyaz Yiğit'i seven biri olarak milletin beğendiği kadar beğenmedim diziyi. Ha kötü de değil ama alıştım artık sanırım absürt komedi + feyyaz yiğit = bol kahkaha formülüne. Daha çok bıyık altından güldüm.

teşekkürler esat bey. -ismim kadir. -demin foto esat dediniz ya. -foto esat dükkanın ismi. -tamam ben de o sebeple isminiz esat sandım. foto esat deyince. -benim ismim kadir. -dükkanın ismi de esat değil ki, burada mandosi yazıyor. -kardeşim yanlış gelmişsin yanlış. -ben yanlış geldiğimi anladım da, siz çok yanlış gözüküyorsunuz. buraya mandosi yazıp, kendine esat diyip, kadir ismiyle olmuyor yani. -hadi kardeşim hadi git ben foto esat. -tamam siz foto esatsınız. isminiz kadir. görüşmek üzere mandosi.

1 yıl önce bugün: Ersoy’un babaannesi Serpil teyzeyi yediler.

Yüzümü güldüren nadir şeylerden. İyi ki varsınız valla

+abi hayatın acı gerçeklerini dile getiriyorum. -yaşadığımız yetmiyor bi de hayatın acı gerçeklerini senden dinliyoruz. sus ulan artık! sussana ya! sus ya artık sus yaa!!

ulan bütün gün en iyi bölüm s2b5 deyip durdular, hiç de öyle değilmiş. dizipal çökünce de meraktan kudurmuştum oysa... --- spoiler --- +yılmazıma bak sen ya, ah benim kardeşim. ya sen ne alçak, ne şerefsiz bir adammışsın meğer be. -kızı gördün mü? +gördüm. -kızı gördün. bu kız için cosplay yapılır kardeşim. nokta. bitti. bu kız için bırak cosplayi, çırılçıplak soyunup, çengi gibi oynarsın. bitti. ben çaçasında cosplayinde değilim ilkkan, ben hayatımın kızını buldum. öyle durduk yere çark etcek biri zannetme sen beni. --- spoiler --- yılmazım, tam bir orospu çocuğusun sen ya hahahahaahah edit: öncesini de ekleyelim anlamı olsun. --- spoiler --- -ben böyle sizin gibi sikimin peşine düşüp de sahte yaşam tarzları edinemiyorum bir anda zart diye. benim çünkü karakterim var. güçlü bir karakter buna engel. --- spoiler ---

2. Sezona anca başladım. ``bej`` adlı bölümde 'ne kutay' mış arkadaş!' demeden edemedim. Allah'ım nasıl bir mücadeledir, aklım durdu. Sırf kutay bir petek değil de, arı olsun diye. Günlerce konuştular. Aldılar verdiler. Sonuç; kutay bir arı oldu. Wuuhuuu! Ödenen bedellere değdi.

5.bölüm bu sezonun en muhteşem bölümüydü. Ki “Kuki” bölümünün üzerine daha iyisini çekemezler diyordum. Feyyazcığım yine ters köşe yaptı. Özellikle “Bu kız için bırak cosplayi, çırılçıplak soyunup çengi gibi oynarsın” cümlesiyle yerlere yatırdı. İnanılmazsınız ya ödmdldmdldm

feyyaz yiğit neden erkek arkadaşım değilsin soruyorum sadece.

Aklıma geldi yine, kendimi hatırladım (#4304415)

"sizin gerçeklere alerjiniz var." dhasjkdhgasfksd yılmaz'ım be... "çaça ve cosplay" bölümündeki çoğu tepkisi resmen ben ulan. (aniden şekil değiştirdiği yavşak kısımlar hariç :d) babam beni az mı göndermedi o lanet nalbura... babamın söylediği şeyin aynısını nalbura söylememe rağmen nalburun bana yanlış parçayı vermesinden ötürü eve geldiğimde geri zekalı muamelesi gören ben olurdum. fobim olmuştu amk dükkanı. ne zaman gitsem o kalın kafalı nalbur tek seferde anlamıyor ama ne hikmetse her seferinde mal olan ben oluyordum. elçiye zeval olmaz desek de fayda etmiyordu :/ . feyyaz yiğit'in sonunda hak ettiği ölçüde çok güzel değer görmesi toplumun dinamikleriyle de son derece ilgili bence. toplumun bu yönelimi; son zamanlarda eskisinden bile daha beter bir vaziyette olmasıyla doğrudan bağlantılı. emrah ablak abiyle bir defa sohbet etme fırsatı bulmuştum. öyle güzel izah etmişti ki bu ülkenin mizaha olan yatkınlığını... hayran hayran dinlemiştim. günlük mizahi üretim ve tüketim olarak demiyorum sadece. profesyonel anlamda da bu ülkede müthiş bir karikatür kültürü var uzun yıllardır. bilhassa eski ustalardan bahsetmişti emrah abi, evet dedim ya; bu ülkede karikatürize edilecek ne çok şey var! maden çok, madenci çok... o madeni işleyecek, işlenen madeni satacak, alacak ve takacak da çok. (bu kısım cepte dursun.) şu an aramızdan birisi aniden kahkaha atmaya başlasa kimse onu yadırgamaz, hatta içimizden ona eşlik edecekler çıkar. ne yazık ki bu durumdayız. her şey çok üstümüze geliyor bayağıdır. eskisinden bile daha fazla deşarj olmamız lazım! ve eskiden beri kullandığımız deşarj yöntemleri artık bize yetmiyor. şartlar sınırlarımızı fazla zorladı. artık; gülmek, küfür etmek, kavga etmek, sevişmek yeterli değil. daha farklı, daha etkili, daha yeni şeylerle deşarj olmayı öğrenmemiz gerekiyor. cinsel hayatı monotonlaşan çiftlerin yatak odalarını renklendirme arayışı gibi düşünebiliriz bu çabamızı. konfor alanımızı riske atma pahasına keşfe çıkma gereği duyduk. cem yılmaz'ın yılbaşı gösterisinin patlaması da etkili oldu tabii. psikolojik olarak genel bir hayal kırıklığı yaşadık toplum olarak. kimsenin adını koymadığı bir buhran yaşadık. ülkenin en komiği dediğimiz adamdan uzun zaman sonra sıradan vatandaşlara en ufak hayır gelmedi güldürü açısından. ya hasan can'a razı olacaktık, ya da aslında ezelden beri var olan feyyaz'ı keşfedecektik. biz feyyaz'a şans vermeyi seçtik. iyi ki onu seçtik. ele aldığı konular saçma. hayatımız gibi. verdiği tepkiler gerçek. senin benim vereceğim gibi. tiye aldığı kavramlar son derece gerçek. bizim de maruz kaldıklarımız gibi. içine düşüp arasında sıkıştığı mukayeseler çok tanıdık. daha dün bizim de yüzleştiğimiz şeyler gibi. feyyaz yiğit her şekilde absürt, her şekilde gerçek. "hayatımız gibi."

alarm 4:03 "TERZİDEN SİK SİK ŞEYLER ALINACAK"

bu diziyi ne kadar kalabalık bir kitleyle izlerseniz o kadar komik oluyor bence

-asansöre neden binmiyoruz ilkan? +asansör sahibeler için abi bir kez kullandim ve cezalandırıldım. -olum biz köle değilizki şu anda siviliz.

şu; (#4311040) konuda her geçen gün daha fazla irtifa kazanıyor. kanıt mı? en basitinden; bu yapımı izleyenlerin büyük bir kısmı yapımdaki bazı replikleri günlük hayatında da kullanmadan edemiyor. yavaş yavaş adapte ediyoruz çoğu repliğini hayatımıza. aynı şeyi gora'da da yaşamıştık. gibi bunu çok rahat başardı. . neler dedin allah'ın cezası çok merak ediyorum . ilkkan'ın babasının arandığı bölüm çok bağlayıcıydı benim için. ekşi'de şunu demişler direkt; "7. bölümdeki son sahnede, ilkkan'ın anne babasının yazdığı mektupta ne yazdığı belli aslında. iş başa dönüyor. yani asıl anne babaya ulaştıklarında o anne babası da onu evlatlık aldığını söyleyecekti. bu kısır döngüyü kırmak için tek çare mektubu yakmaktı." tam isyan edecektim, ya hu arkadaşım bu zaten ilk akla gelen mevzu. biraz janjanlı olun. hepiniz mi normalsiniz, içinizde hiç benim gibi bir manyak yok mu diyecektim... çok şükür ki ilkkan'ın babasının kim olduğuna dair yapılan şu teorileri gördüm; teori 1: yılmaz, ikkan'ın ailesinin ona yazdığı mektubu yakar. daha sonra ikkan kafede yılmaz'a ailesinin kim olduğunu ısrarla sorar. cevap alamayınca meslek tahmini yapmaya başlar. ikkan: "şarkıcı mı film starı mı ne?" yılmaz: "vallaha söyleyemem" ikkan: "oğlum söyle işte, takı tasarımcısı mı?" yılmaz: "takı tasarımcısı olsa söylerdim, değil." son cümleye dikkat: "takı tasarımcısı olsa söylerdim, değil." demek ki ikkan'ın annesinin veya babasının mesleği toplum karşısında saygı duyulmayan bir meslek. hem ünlü olup hem de saygı duyulmayan meslek ne olabilir: erotik film yıldızı. bu da cepteyse araştırmaya devam edelim. "türkiye'de ise 70'lerde videonun çıkışıyla krize giren sinema sektörü sırtını önce erotik/ sonra porno filmlere dayadı. bu dönem aydemir akbaş, ali poyrazoğlu, zerrin egeliler, banu alkan gibi porno yıldızlarının yılları oldu. 70'lerdeki soft pornolardan sonra, 1979'da naki yurter'in çektiği öyle bir kadın ki filmiyle birlikte ilk defa hardcore seks sahneleri çekildi." kaynak: can sever - erotik film tarihi ikkan ise 1979 yılında doğdu. yani ikkan'ın ebeveynleri aydemir akbaş, ali poyrazoğlu, zerrin egeliler, banu alkan gibi isimler olabilir. bir sahnede araba tamircisinin dediğine göre bu kişi hem evli hem de gizli bir ilişkisi var. yani sürekli evlenip boşanan tiplerden. yukarıda bahsi geçen sürekli evlenen ve boşanan kişi profiline uyan aydemir akbaş ve banu alkan var. bu iki isim ikkan'ın ebeveynlerinden biri veya her ikisi olabilir. bunlar olmasa bile 70-80li yılların arasında ünlü olmuş erotik film yıldızları ikkan'ın ebeveyni olmaya aday. teori 2: emine erdoğan ve recep tayyip erdoğan 1978'de dünya evine girdiler... (HAKSJAKSHKA) . her iki teoriyi yazan ekşici arkadaş (sinemaci kubrick) sağ olsun, iyi eğlendirdi şunları okumak. burada da paylaşmak istedim o yüzden. benim teorim daha ziyade alaattin çakıcı ve derin devlet üzerine bir şeydi. ama şu paylaştığım 2 teoriyi görünce hiç detaylandırasım gelmedi bendekini, diğerlerine daha kafa yordum ister istemez. ilkkan da az akp'li değil baktığımız zaman :d

2. sezonun 6. bölümünde arabada mısır yedikleri sahne muhteşem ya hu. "içini ayrı sikeyim! dışını ayrı sikeyim senin ya!" ne güzel isyandır ulan. acayip zevk aldım izlerken, bi' rahatlama geldi :d "demek ki abi; insanın içi dışı bu kadar bir olmaması lazım yani. içi dışı birazcık ayrı olacak demek ki." (bkz: ilkkan bizim senle sırt sırta verip de sikemeyeceğimiz insan yok) (bkz: ilkkan sağlıklı insanın biraz da sevilmemesi gerekiyor kardeşim)

2/6. bölümdeki gibi "bizim seninle sırt sırta verip de s!kemeyeceğimiz insan yok" diyebileceğim bir dostum olsa yeter

--- spoiler --- "biz bu insanlara kendi zehirlerinden içirteceğiz ilkkan, bu işin yolu bu. biz şiirsel adalete başvuruyoruz kardeşim, bizi mecbur bıraktı." araba içindeki diyaloglara bayıldım, yine bir tane içi dışı bir şahıs hakkında benzer bir sohbet yapmıştık yakın arkadaşımla. sonra sırt sırta verip de sikmiştik. bu sebeple ekstra sevdim bu bölümü. ayrıca oç olgaç'ın olduğu kısma baya bir güldüm. "senin gibi güzel dostları sülük gibi eme eme geldik bu günlere." --- spoiler ---

İlkkan bizim seninle sırt sırta verip sikemeyeceğimiz insan yok ben buna inanıyorum.

3 bölümünü izleyebildim, ayrıca YouTube'da birkaç sahnesini gördüm; en güldüğüm sahne şu oldu. (bkz: ersoy'un babaannesi)

Yılmaz: Poetic Justice. Biliyor musun ne demek? İlkkan: (kafa sallar) Yılmaz: BOK BİLİYORSUN msjxldödşzkdşdkd

2.sezon 7.bölüm --- spoiler --- Ersoy'um: Mustafa abi dövüyordu beni. ... Y: Dayak yiyormuş ya dayak yiyor. İ: Lan ben de güldüm ama çok sinir bozucu bi şey değil mi abi? Mustafa abi dövüyormuş çocuğu. Y: Mustafa abi beni dövdü dese anlarım. Hani bi kere dövdü ben de çektim kapıyı çıktım olur. Dövüyordu ne demek lan, bu bi süreç ya hani. Bi süre dayak yedin demek ki sen. İ: Kim bilir ne zamandır devam ediyordu ya. Y: Bunu demek ki yani biz, biz de dövsek bi süre dövebiliriz yani bunu. İ: Evet. --- spoiler ---

7.bölüm nedense çok hoşuma gitmedi ya. Birkaç kısım hariç genel olarak beğenemedim.

Ben çok beğendim 7. Bölümü. Arkadaş ortamında bizde de meşhurdur bu sidik yaristirma şeyleri .d --- spoiler --- Tekvandocu Taner ya ahahahaha nasıl bir ortama düştüğünü düşünün amk .d ayrıca bu evdeki diyalogları daha uzun olsa saatlerce dinlerim amk .d --- spoiler ---

- 139 muymuş nabzı yani + Evet abi - Kesin sex yapıyo bu pezevenk..

hala izlemedim, şişirilmiş balon olmasından mı korkuyorum? izlemediğim vakitlerde sanki atom mu parçalıyorum? absürt komedi severiiim peki bunu şiddetle tavsiye ediyor musunuz yoksam popüler kültüre mi kapıldı biraz?

--- spoiler --- ikinci sezon yedinci bölümde hastane odasındaki yaşlı teyzelerden birini sandalyeye çıkararak ona su şişesi tutturup karateciye vurdurma ve bu sayede 4.8'lik borçtan bir tık düşme sahnesi türk dizi tarihi'nin en iyi sahnesi olabilir. gülmekten geberdim. --- spoiler --- ayrıca; (bkz: gelin başı)

--- spoiler --- gelinin hamile olduğunun ortaya çıkmasından sonra yılmaz’ın yaptığı dna testi teklifinin, tekwandocu taner’in “abi o iş baya bir zaman alıyor” sözüyle reddedilmesine patladım. odada bulunan herkes de taner’i otorite kabul edip bu söze itiraz etmedi. --- spoiler --- Efsnae ya .d

--- spoiler --- 50'lerin sonunda eski bir rock'n roll şarkısı vardı. bak trov ni yov çeyktı kol timi törni ye ye beybi nov , if yu neymi mi seksi bady sins , törbi törbi key mi törni tör ! diye devam edeeeer giderdi. şu anda da duvap tı vapdıp duvap dı vapdıp gibi bir geçişi vardır. --- spoiler ---

--- spoiler --- yeşilden maviye belli belirsiz bir geçiş --- spoiler ---

--- spoiler --- Bir kurbağa ve dedesi baktı kuş kafesi bebenin kesildi nefesi bence dedi dede açalım bu kafesi dede dedi:" anda, kanda, canda, donda kırmayacaksın hevesi --- spoiler ---